CUMHURİYET DÖNEMİ HALK ŞİİRİ
Milli Edebiyat ile başlayan halk şiirine yöneliş Cumhuriyet Döneminde de büyük ilgi görmüştür. Bu dönemde halk kültürüne büyük önem verilmiş, halk müziği ve halk dili ayrı bir önem kazanmıştır.
Halk şairleri bir ustanın yanında yetişmektedir.
Usta – çırak ilişkisi ile yetişen halk şairleri saz eşliğinde şiir söyleme geleneğini devam ettirmişlerdir.
Abdurrahim Karakoç gibi bu geleneğe uymayıp sadece şiir yazan şairler de vardır.
Cumhuriyet dönemi halk şiirlerinde dil diğer dönemlere göre daha sade bir hal almıştır.
Halk şiirinde olduğu gibi Cumhuriyet Döneminde de şairler hece ölçüsü ve dörtlük nazım birimi ile şiirlerini yazmışlardır.
ÂŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU (1894 – 1973)
Sivas’ın Şarkışla ilçesinde doğmuştur. Öğrenim görmeyen Âşık Veysel yöresindeki ozanlar tarafından yetiştirilmiştir. Özellikle âşık Hızır Dede yetişmesinde önemli bir yere sahiptir.
Şiirlerinde mahlas olarak Veysel, bazen de Sefil Veysel ve Veysel Şatır mahlaslarını kullanmıştır.
Şiirlerinde vatan, toprak sevgisi, gurbet ve aşk en sık işlediği temalardır.
Köy hayatını ve Anadolu’nun dilini ve duygusunu şiirlerinde ustaca kullanmıştır.
Yedi yaşında gözlerini kaybeden şair, betimlemelerinde oldukça başarılıdır.
Ahmet Kutsi Tecer tarafından keşfedilmiş ve tanıtılmıştır.
“Dostlar Beni Hatırlasın” “Kara Toprak”, “Uzun İnce Bir Yoldayım” en tanınmış şiirleridir.
Şiir: Deyişler, Sazımdan Sesler, Dostlar Beni Hatırlasın
ABDURRAHİM KARAKOÇ (1932 – 2012)
1932 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi.
Saz çalmamakla birlikte Cumhuriyet dönemindeki önemli halk şairlerindendir.
Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerde mahalli söyleyişler dikkat çeker.
Şiirlerinde aşk ve vatan sevgisi önemli bir yer tutarken toplumsal aksaklıklar hakkında da şiirler yazmıştır.
Taşlama tarzında yazdığı toplumsal sorunları anlattığı şiirler dikkat çekmektedir.
Kendi ifadesiyle Dağda, bayırda ay ışığında şiirler yazmıştır.
- Mihriban (1960)
- Hasan’a Mektuplar (1965)
- Eli Kulakta (1969)
- Vur Emri (1973)
- Kan Yazısı (1978)
- Suları Islatamadım (1983)
- Beşinci Mevsim (1985)
- Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu (1994)
- Yasaklı Rüyalar (2000)
- Gökçekimi (2000)
- Gerdanlık – I (2000)
- Gerdanlık – II (2002)
- Parmak İzi (2002)
- Yağmur Yerden Yağar (2002)
- Anadolu’da Bahar (2007)
ÂŞIK MAHSUNİ ŞERİF (1940 – 2002)
1939 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya gelen şair küçük yaşta amcası Âşık Fezai sayesinde bağlamaya merak salmıştır.
Şiirlerinde insan sevgisini, dostluğu, kardeşliği sıklıkla işlemiş; yobazlığı insana yapılan kötülükleri işlemiştir.
Mevcut düzeni eleştiren siyasi içerikli şiirler de yazmıştır.
Son yıllarda yaşayan en ünlü halk ozanlarımızdandır. Ölümünde “Yüzyıla damgasını vuran ozan” olarak tanıtılmıştır.
Aşık Mahzuni Şerif, 1989-1991 yılları arasında Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi.
Türküleri pek çok sanatçı tarafından bestelenmiştir.
Şiirleri: Yakışmaz, Yarım Softa, Osmanlı Ve Türkler, Öğretmenim, Sultan Süleyman, Uyan Çoban, Katip, Kerim Ağa, Kızılırmak, Milli Arzu, Nerdesin, İntizar, İşte gidiyorum çeşm-İ siyahım, Devran, Divane Gönlüm, Fermanım Mı Var, Canandan Gayrı, Ağlarım, Nem Kaldı (Parsel Parsel)
ÂŞIK MURAT ÇOBANOĞLU (1940 – 2005)
ÂŞIK ŞEREF TAŞLIOVA (1938 – …)
ÂŞIK FEYMANİ (1942 – …)