MEHMET EMİN YURDAKUL (1869-1944)

Şiir yazmaya Servet-i Fünun Dergisi’nde başlayan Yurdakul bütün şiirlerinde sade bir dil ve hece ölçüsü kullandı; konularını toplum dertlerinden, sosyal-epik hayat sahnelerinden aldı; uyarıcı-öğretici şiirler yazdı. “Türk Şairi”, “Millî Şair” diye anılır.

İstanbul’un işgalinden sonra Mayıs 1919’da düzenlenen Sultanahmet mitinginde sarf ettiği şu sözleri ünlüdür:

“Demir ve ateş; kardeşler ben bunlarla hiçbir vatan ve ırkın öldüğünü işitmedim. Şerefli bir tarih ve medeniyete, sağlam bir fazilet ve ahlâka, zengin bir şiir ve edebiyata, dinî ve millî ananelere, ırkî ve vatanî hatıralara mâlik olan bir milletin mahvolduğunu tarih göstermiyor…”

1897 yılında yazdığı Türk edebiyatı tarihinde Millî Edebiyat akımına yol açtığı kaydedilen “Cenge Giderken” adlı şiiriyle tanınan Mehmet Emin Yurdakul, Türkçe ve hece vezniyle yazılan şiirlerin öncüsü kabul edilmektedir.

CENGE GİDERKEN
Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evladı evde durmaz giderim.

Muhammed'in kitabını kaldırtmam;
Osmancık'ın bayrağını aldırtmam;
Düşmanımı vatanıma saldırtmam.
Tanrı evi viran olmaz, giderim.

Bu topraklar ecdadımın ocağı;
Evim, köyüm hep bu yerin bucağı;
İşte vatan, işte Tanrı kucağı.
Ata yurdun, evlat bozmaz, giderim.

Tanrım şahit, duracağım sözümde;
Milletimin sevgileri özümde;
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.

Ak gömlekle gözyaşımı silerim;
Kara taşla bıçağımı bilerim;
Vatanım için yücelikler dilerim.
Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.

Mehmet Emin Yurdakul

BIRAK BENİ HAYKIRAYIM
Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum;
Bende esîr yaratmayan bir Tanrı'ya îman var;
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar;

Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez.

Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et;
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;

Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir,
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk;
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk! ..

Mehmet Emin Yurdakul
YA GAZİ OL YA ŞEHİT

Hadi yavrum ben seni bugün için doğurdum
Hamurunu yiğitlik duygusuyla yoğurdum
Türk evladı odur ki yurdu olan toprağı
Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırtmaz
Bir yabancı bayrağı ezan sesi duyulan
Hiçbir yere astırtmaz

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum köyüne, nişanlına veda et
Sabanını tarlanı her şeyini feda et
O silaha sarıl ki böyle günde bir erkek
Bir dualı demirden başka bir şey kullanmaz
Bunu tutan bir bilek köleliğin
Uğursuz zincirine uzanmaz

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum kendine sen de yiğit er dedir
Büyüdüğün gaziler ocağına can getir
O cenkleri kazan ki senin büyük Türk adın
Yedi iklim dört bucak içerisine ün salsın
Beş yüz yıllık ecdadın kabirlerde titreyen
Kemikleri öç alsın

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum bugün de dertli ninen ağlasın
Ayrılığın oduyla yüreğini dağlasın
O yaşları saçsın ki senin aslan göğsünde
Benim kanlı gözyaşım düşman için kin olsun
Kara yerin yüzünde ayağının bastığı
Dağlar beller leş olsun

Mehmet Emin Yurdakul

Eserleri

Türkçe şiirler, 1899

Türk Sazı, 1914

Ey Türk Uyan, 1914

Tan Sesleri, 1915

Zafer Yolunda, 1918

Aydın Kızları, 1919

Dante’ye, 1920

Mustafa Kemal, 1928

Ankara, 1939

Cenge Giderken 1886

Fazilet ve Asalet (1890)

Ordunun Destanı (The Legend of the Army, 1915)

Dicle Önünde (In Front of Tigris, 1916)

İsyan ve Dua (The Uprising and the Prayers, 1918)

Turan’a Doğru (Towards Turan, 1918)

Türk’ün Hukuku (The Law of Turk, 1919)

Kral Corc’a (To King George, 1928)

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.