CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA TÜRK ŞİİRİ
1920’li yıllarda hem Milli edebiyat anlayışını yansıtan memleketçi şairler hem de Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati’nin devamı olan öz şiir anlayışını devam ettiren şairler göze çarpmaktadır. Şiir dilindeki sadeleşme artarak devam etmektedir. Milli edebiyat dönemindeki toplumsal konuların yanında bireysel konuların da devam ettiği görülmektedir. Bu dönemde genellikle Milli Edebiyat çizgisinde şiirler verilir.
Millî Edebiyat Dönemi’nde görülen eserlerde millî değerlerin işlenmesine Cumhuriyet’in ilk yıllarında devam edilmiştir.
Şiirde ağırlıklı olarak halk şiirinden gelen ögeler (sade dil, hece ölçüsü, halk edebiyatı nazım şekilleri, dörtlük nazım birimi vb.) kullanılmış, millî duyarlılığa önem verilmiş,
Milli Edebiyat çizgisinde şiirler görülür.
Kurtuluş Savaşı kazanılmış, ülkenin kalkınması için, cumhuriyetin değerlerinin halka aktarılması için şiir bir araç olarak görülmüştür.
Anadolu’ya yöneliş, Atatürk ilkeleri, memleket manzaraları, vatan ve millet sevgisi sıklıkla işlenen temalardır.
Bu dönemde Batı edebiyatında görülen zevk ve anlayışlar milli edebiyatı anlayışı ile birleştirilmeye çalışılmıştır.
Cumhuriyet şiiri, bir topluluklar dönemidir: Beş Hececiler, Yedi Meşaleciler, Garipçiler, II. Yeni Grubu, Hisarcılar, Maviciler, Toplumsal Gerçekçiler başlıca topluluklardır. Bu grupların dışındaki şairleri de ağırlıklı işledikleri konulara göre inceleyebiliriz.
İlk dönem Cumhuriyet şiirinde Milli edebiyat şiir anlayışını sürdürenlerin yanında, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati’nin devamı olan Öz Şiirciler ve İlk Toplumsal Gerçekçi sanatçılar yer alır. Kendine özgü sanatçılar da bu dönemde görülmektedir.
Cumhuriyet Döneminin İlk Yıllarında Şiir
Bu dönemde farklı anlayışlar ön plana çıkar.
A) MİLLİ EDEBİYAT ANLAYIŞINI SÜRDÜRENLER
1.BEŞ HECECİLER (1915-1930)
Milli Edebiyat şiire başlayan beş şairden oluşan topluluktur. Şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı tercih eden Beş Hececiler aruz ölçüsünü bırakarak hece ile şiirler yazmaya başlamışlardır. Şiirde memleket sevgisi, Anadolu, yurdun güzellikleri, kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temaları işlemişlerdir. Dörtlük nazım birimini kullansalar da tamamen bağlı kalmamışlardır. Yeni nazım şekilleri arayışları görülmektedir. Hece vezni ile serbest müstezat yazmayı da denemişlerdir.
Beş Hececiler şu sanatçılardan oluşmuştur: Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon
2.MİLLİ EDEBİYAT ANLAYIŞINI SÜRDÜREN BAĞIMSIZ ŞAİRLER
Bu gruptaki sanatçılar herhangi bir topluluğun üyesi olmamışlardır.
Yalın bir dil kullanan bu şairler hece ölçüsüyle milli konuları işlemişlerdir. Genellikle Anadolu insanı ve yaşamı temel konudur.
Kurtuluş Savaşı ve sonrası, Türk milletinin yapmış olduğu olağanüstü çabalar, Anadolu’nun hali, vatan, bayrak gibi konular sıkça işlenmiştir.
Bu anlayışla eser veren sanatçılar
Orhan Şaik GÖKYAY
Kemalettin Kamu
Ömer Bedrettin Uşaklı
Zeki Ömer Defne,
Necmeddin Halil Onan
Ahmet Kutsi Tecer
Behçet Kemal Çağlar
Ceyhun Atuf KANSU
Necdet Rüştü Efe
Cahit KÜLEBİ
Arif Nihat Asya
Bedri Rahmi Eyüboğlu
B) ÖZ ŞİİR ANLAYIŞINI SÜRDÜRENLER
1.YEDİ MEŞALECİLER (1928)
1928’de yayınladıkları “Yedi Meşale” adlı kitapta yazılarını bir araya getiren yedi sanatçıdan oluşan gruptur. On beş günde bir yayımlanan “Meşale” adında bir dergi de çıkarmıştır. Bu topluluk Servet-i Fünun anlayışından beslenmiştir. Sanatta ve daha çok şiirde sloganları olan “canlılık, samimiyet ve daima yenilik” getirmek istediklerini belirtmelerine rağmen “zayıf, renksiz ve tekrarcı” olmaktan öteye gitmeyi başaramamışlardır.
Yedi Meşalecilerin Özellikleri- Edebiyat Anlayışları
1928’de kurulmuştur.
“Canlılık, samimiyet ve daima yenilik” sloganıyla edebiyat hayatımıza girmişlerdir.
“Sanat, sanat için olmalı.” anlayışını benimsediler, her konu şiirin konusu olabilir
İç dünyaya ve dış dünyaya bir ressam gibi bakmaya çalıştılar.
Sürekli yenilik için buluş adını verdikleri yeni söyleyişlerin arayışı içine girdiler.
Şiirlerde duygu ve hayalden çok gözlemi dile getirdiler.
Heceyi geliştirmeyi amaçladılar.
Verlaine, Mallerma gibi Fransız şairleri örnek aldılar.
Bu dönemde yaygın olan Anadolu’yu yurtseverlik anlayışıyla anlatmayı düşünmüşlerdir; ancak pek başarılı olamamışlardır.
Temsilcileri:
Ziya Osman SABA (1910-1957)
Yaşar Nabi Nayır (1908-1981)
Vasfi Mahir Kocatürk (1907-1961)
SABRİ ESAT SİYAVUŞGİL (1907-1968)
Cevdet Kudret Solok (1907-1992)
Kenan Hulusi Koray (1906 – 1944)
Muammer Lütfü Bahşi (1903- 1947)
2.BAĞIMSIZ ÖZ ŞİİRCİLER
Bu anlayışa sahşip sanatçılar herhangi bir topluluğun üyesi olmuştur.
*kapalı dil kullanırlar
*mecazlı imgeli bir anlatım vardır
*bireysel konuları işlemişlerdir.
*Necip Fazıl toplumsal konulara değinmiştir.
*Mistizm ve tarih de işlenen konular arasındadır.
*şiirlerde ahenk önemlidir.
bu anlayıştaki şairler
Yahya Kemal Beyatlı (1885-1958)
Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956)
Necip Fazıl KISAKÜREK (1905 – 1983)
Ahmet Hamdi TANPINAR (1901-1962)
Ahmet Muhip Dranas (1909-1980)
C) İLK TOPLUMSAL GERÇEKLER
*Bu sanatçılar toplumsal konulara değinirler.
*Sosyalizm, komünizm etkisi altındadırlar
*Özellikle Rus edebiyatından etkilenmişlerdir.
*Genellikle serbest ölçü kullanırlar.
*Emek, sömürü, baskı, başkaldırı gibi konular öne çıkmıştır.
*Onlara göre sanatçı, toplumun ruh mühendisidir.
*Toplum için sanat anlayışı esastır.
*Şiirde daha önce işlenmemiş konuları işlemişlerdir.
*Dadaizm, fütürizm, kübizm ve sürrealizm akımları etkilerini şiirine yansıtırlar
Bu gruba dahil olan sanatçılar
Nazım Hikmet Ran (1902-1963)
Ercüment Behzad LÂV (1903- 1984)
D) ÖZGÜN ŞAİRLER
Bu sanatçılar herhangi bir topluluğun üyesi olmamışlardır.
Bireysel konular işlemişlerdir genellikle
Kendi sanat anlayışları etrafında şiirler yazmışlardır.
Bu gruba dahil olan sanatçılar
Asaf Halet ÇELEBİ
Behçet Necatigil (1916-1979)
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA (1914-2008)