Servet-i Fünûn Şiiri (1896-1901)

Servet-i Fünûn veya Edebiyatı Cedide adıyla anılan bu edebi topluluk dönemin siyasi ve sosyal şartlarından kendi içine yönelen topluluk üyeleri toplumsal konulardan uzak durmuştur.

Recaizade Mahmut Ekrem ve Muallim Naci arasında başlayan kafiye tartışmasında Recaizade Mahmut Ekrem’i savunan genç sanatçılar yazılarını Ahmet İhsan Tokgöz tarafından çıkarılan, bir fen dergisi olan Servet-i Fünûn dergisinde yayınlamaya başlamışlardır. Recaizade’nin derginin başına Tevfik Fikret’i getirmesiyle dergi bir edebiyat dergisine dönüşmüştür. Yeni edebiyat anlayışını savunan sanatçıların yayın organı haline gelen Servet_i Fünûn dergisi bu yenilikçi grubun adı haline gelmiştir.

Servet_i Fünûn Edebiyatını oluşturan sanatçıların arasında Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Halit Ziya, Hüseyin Siret, Hüseyin Cahit Yalçın, Ali Ekrem Bolayır, Süleyman Nazif, Ahmet Şuayp, Mehmet Rauf, Ali Hikmet Müftüoğlu gibi sanatçılar vardır.

1901 yılında Hüseyin Cahit Yalçının Fransızcadan çevirdiği “Edebiyat ve Hukuk” yazısından dolayı dergi kapatılır. Dergi bir müddet sonra tekrar açılsa da eski ihtişamlı günlerine geri dönemez. topluluğu oluşturan sanatçıların da ayrılmasıyla Servet_i Fünûn edebiyatı sona erer.

Servet-i Fünûn Şiiri Özellikleri

“Sanat için sanat” ilkesi benimsenmiştir.

Siyasal ortamın da etkisiyle toplumsal konular ele alınmamış, bireysel konular işlenmiştir.

Ölüm, ayrılık, hayal-hakikat çatışması, günlük yaşam, aşk, doğa görüntüleri, karamsarlık, düş kırıklıkları en çok işlenen konulardır.

Sembolizm ile parnasizmin etkisi görülmektedir.

Nazım nesre yaklaştırılmıştır.

Konu birliğine, bütün güzelliğine önem verilmiştir.

Konu ile vezin arasında ahenk ilgisi aranmıştır. “Yağmur” şiirinde bu ritim çok net olarak görülmektedir.

Sembolizmin akımının bir etkisi olan musikiye önem verilmiştir.

Hayata karamsar bakmaları ve derin bir melankoli içinde kıvranmaları şiirlerine yansımıştır.

Kaçış edebiyatı içine girmişler, her şeyden kaçıp ıssız yerlere gitme hayalleri kurmuşlardır.

Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin dönemin en önemli şairleridir.

Şiirde dize bütünlüğü kırılmıştır. Böylece şiir düz yazıya yaklaştırılmıştır. Bu kullanıma da “anjambman” denilmektedir.

Divan şiirine ait nazım biçimleri bırakılmış, farklı ölçülerde serbest müstezatlar kaleme alınmıştır.

Avrupa’dan alınan “sone”, “terzerima” gibi yeni nazım şekilleri kullanılmaya başlanmıştır.

Şiirde içerik ve ahenk uyumuna önem verilmiştir.

Bu dönemde Fransız sembolistlerin etkisiyle “Mensur Şiir”  denen yeni bir tür oluşturulmuştur.

İlk mensur şiir örnekleri Halit Ziya Uşaklıgil’in “Mezardan Sesler”, “Mensur Şiirler” adlı eserleriyle Mehmet Rauf’un “Siyah İnciler” adlı eserleridir.

Servet_i Fünûn Sanatçıları:

Tevfik Fikret

Cenap Şahabettin

Halit Ziya Uşaklıgil

Hüseyin Siret Özsever

Hüseyin Cahit Yalçın

Ali Ekrem Bolayır

Süleyman Nazif

Ahmet Şuayp

Mehmet Rauf

Ali Hikmet Müftüoğlu

Ahmet ŞuaypAli Ekrem BolayırAli Hikmet MüftüoğluCenap ŞahabettinHalit Ziya UşaklıgilHüseyin Cahit YalçınHüseyin SiretMehmet RaufServet-i Fünûn sanatçılarıServet-i Fünûn Şiiri (1896-1901)Servet-i Fünûn Şiiri ÖzellikleriSüleyman NazifTevfik Fikret