TANZİMAT DÖNEMİ’NDE HİKÂYE

Edebiyatımızda Tanzimat Dönemi’ne kadar sadece halk hikâyesi ve mesnevi türünden hikâyeler yer alıyordu. Batı’da gelişen hikâye türü biz de de karşılığını bulmuş ilk önce çeviri ve adapte eserler ile takip edilmeye başlamıştır. Daha sonra da yerli hikâyeler yazılmaya başlanmıştır.

Türk edebiyatında modern hikâyenin temeli olarak Giritli Aziz Efendi’nin Muhayyelât’ı gösterilmektedir. 18. yüzyılda yazılan bu eser hikâyeden çok masalımsı unsurlar barındırmaktadır. 19. Yüzyılda Emin Nihat’ın yazmış olduğu Müsameretname adlı eser ilk hikâye denemesi olarak kabul edilir. 1870 yılında Ahmet Mithat Efendi’nin yazmış olduğu Letaif-i Rivayet adlı eser ilk hikâye örneği olarak karşımıza çıkar.

Batılı tarzda yazılmış olan ilk örnek hikâye olarak Samipaşazade Sezai inin “küçük Şeyler” (1892) adlı eseri kabul edilmektedir.

Türk edebiyatı Tanzimat Dönemi’nde giren hikâye türü gazetelerde bölümler halinde yayınlanmıştır. Tanzimat dönemi hikâyeleri farklı açılardan yenilikler içerse de eleştiriye uğramıştır.

Hikâye alanındaki ilk yerli ürünler 1870 yılında Ahmet Mithat Efendi’nin yazdığı “Letaif-i Rivayet ve Kıssadan Hisse“ adlı eserlerdir. Ahmet Mithat Efendi’nin ilk hikâye örnekleri beğenilmiş olsa da eserleri teknik yönden kusurludur. Hikâyelerinde zaman zaman hikâyenin akışını keserek okuyucuyla konuşur, okuyucuya öğütlerde bulunur.

Modern hikaye geçişte “Muhayyelat-ı Aziz Efendi, müsameretname ve Kıssadan Hisse“ gibi eserler bir dönüm noktası denilebilir.

Hikâyelerin aralarını kendi fikirlerini eklemeleri, hikâyeleri teknik yönden kusurlu hale getirmiştir. Olaylar genellikle tarihten ya da günlük yaşantıdan alınmıştır.

Başlangıçta Fransız hikâye yazarları örnek alınmıştır.

İlk hikâyelerde meddah tarzının etkisi görülmüştür.

Eserlerde kişiler tek yönlü incelenmiştir.

Tanzimat edebiyatının birinci döneminde “romantizm“, ikinci döneminde ise “naturalizm ve realizim” akımlarının etkisi görülür.

Olayların geçtiği mekânlar İstanbul ve civarıdır.

Hikâyelerde iyiler her zaman iyi kötü her zaman kötüdür. Kahramanlar tek yönlüdür. Kahramanlar da büyük bir değişim görülmez.

Romantizmin etkisiyle tesadüflere sıklıkla yer verilmiştir.

Sosyal sorunlar, batılılaşma sorunu, ahlaki meseleler sıklıkla işlenmiştir.

Yazarlar eserlerinde bireyi eğitme ve toplumu düzeltme amacı gözetmişlerdir.

Olayların çoğunda rastlantıların yardım ettiği aşklar vardır.

Tanzimat Dönemi sanatçıları Ahmet Mithat Efendi, Nabizade Nazım, Emin Nihat, Şemsettin Sami, halka seslenmiştir. “Namık Kemal, Samipaşazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem ise aydın kimseme seslenmeyi tercih etmiştir.

Halka seslenen yazarlar sade dille, aydın kimselere seslenen yazarlar ise ağır bir dille hikâyelerini yazmışlardır.

Tanzimat edebiyatının ilk dönemlerinde yetişen yazarların eserlerinde:

Rastlantıları yer verilmiştir.

Yazarların kişiliği gizli tutulmamış ve olaylara okuyucuyla beraber konuşarak yürütülmüştür.

Tanzimat edebiyatının ikinci dönemde yetişen yazarların eserlerinde gözleme önem verilmiştir. Anlatılan çoğu şeyin “olabilir” izlenimi taşımasına dikkat edilmiştir.

 

Tanzimat Dönemi hikâye yazarları ve eserleri:

Ahmet Mithat Efendi >> Kıssadan Hisse, Letaif-i Rivayet (25 cilt)

Emin Nihat >> Müsameretname

Samipaşazade Sezai >> Küçük şeyler

 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.