MECAZ OLUŞTURMA YOLLARI

BENZETME ( TEŞBİH)

Anlama güç katmak, abartmak için aralarında benzerlik bulunan iki varlıktan nitelikçe daha zayıf olanı güçlü olana benzeterek söyleriz. Buna benzetme veya teşbih denir.

Teşbihin dört temel ögesi vardır.

1. Benzeyen

2. Benzetilen

3. Benzetme Yönü

4. Benzetme Edatı

Örnek: Gözümde bu kadar büyüttüğüm bu adam meğer bir tavşan gibi korkakmış.

Benzeyen: adam ( nitelikçe zayıf)

Benzetilen: tavşan (nitelikçe güçlü, tavşan korkaklık yönünden adamdan daha güçlüdür!)

Benzetme Yönü: korkaklık

Benzetme Edatı: gibi

 

AD AKTARMASI 

Bir sözcüğün benzetme amacı gütmeden başka bir sözcüğün yerine kullanılmasına denir. Bu kullanma sırasında bazı ölçütler, ilişkiler kullanılır. Bunlar: iç-dış, parça-bütün, sanatçı-eser…

Şiir seviyorum diyorsan Cemal Süreya’yı okumadım diyemezsin.

Annem sabah erkenden kalkar sobayı yakardı.

Daha fazla bilgi için bakınız

KİŞİLEŞTİRME

Söze sanatlı bir anlatım kazandırmak için başvurulan söz sanatlarından birisidir. Kısaca insan dışındaki varlıklara insani özellikler kazandırma sanatı diyebiliriz.

Örnek:  Yaslı yollar kim bilir neler anlatıyor. ( Yollar yas tutamaz, yas tutmak insana ait bir özelliktir. İnsana ait bir özellik yola aktarılmış, yol kişileştirilmiştir.)

Yola çıkarken ağaçlar arkamızdan hüzünle el sallıyordu.

Dikkat: Kişileştirme ile benzetmeyi birbirine karıştırmayalım. burada bir benzetme yok.

KİNAYE (Değinmece)

Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek şekilde kullanma sanatına kinaye denir. Kinayede asıl kast edilen mecaz anlamdır. Kinayede az da olsa dokundurma, alaya alma vardır.

Not: Atasözlerimizde genelde kinaye sanatı görülür.

Örnek: Mum dibine ışık vermez

Damlaya damlaya göl olur.

Sakla samanı gelir zamanı

Örneklerde görüldüğü gibi atasözlerimiz hem gerçek hem de mecaz anlamlarıyla kullanılabilir. Asıl kastedilen mecaz anlamdır.

DEYİM AKTARMALARI

Bir sözcüğün benzetme amacı ile başka bir sözcüğün yerine kullanılmasına deyim aktarması denir.

Deyim aktarmaları şu şekilde yapılır:

1. İnsandan Doğaya Aktarma: İnsana ait bir özelliğin doğadaki bir varlığa aktarılması ile oluşur. Kişileştirmeler deyim aktarmalarına girer.

Örnek: Bu hırçın denizde suya girmek çok tehlikeli

2. Doğadan İnsana Aktarma: Doğadaki bir varlığın özelliğinin insana aktarılmasıyla yapılan deyim aktarmalarıdır.

Örnek: Rüzgar sabaha kadar türkü söyledi penceremde.

3. Doğadan Doğaya Aktarma: Doğadaki bir varlığın özelliğini doğadaki başka bir varlığa aktarmayla yapılan deyim aktarmalarıdır.

Örnek: Salkım salkım bulut gelenleri selamlıyordu adeta

4. Duyular Arası Aktarmalar: Bir duyu organımızla kavradığımız bir durumu, bir olguyu başka bir duyu organımızla algılamayla yapılan aktarmalardır.

Örnek: Keskin koku (Keskin dokunarak anlaşılır. Burada koklama yoluyla algılanmış.)

Köpeğimi son gördüğümde acı acı bakıyordu.

SOMUTLAMA

Soyut kavramları anlatmakta zorlanırız. Daha iyi ifade edebilmek için veya okuyucunun daha iyi anlayabilmesi için somut kavramlara benzetiriz veya somut kavramlarla birlikte kullanırız. Buradaki amaç soyut kavramın okuyucunun zihninde şekillenebilmesidir.

Örnek: Onunla aramızda güçlü bir köprünün temellerini attık. ( dostluk, sevgi iki kişi arasında bir köprüye benzetilmiş somutlama yapılmıştır.)

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.