MECAZ-I MÜRSEL (AD AKTARMASI)
Bir sözcüğün benzetme amacı gütmeden başka bir sözcüğün yerine kullanılmasına denir. Bu kullanma sırasında bazı ölçütler, ilişkiler kullanılır. Bunlar:
1. İç – Dış İlişkisi: Bir varlığın dışını söyleyip içini veya tam dersi içini söyleyip dışını kast edebiliriz.
Örnek: Çaydanlık yarım saattir kaynıyor. (Çaydanlık kaynamaz içindeki su kast edilmiştir.)
“Ayaklarını paspasa silmeden içeri girme!” diye bağırdı içeriden bir ses.
2. Sanatçı – Eser İlişkisi: Benzetme, sanat yapma amacı olmadan bir sanatçıyı söyleyip eserini ya da eseri söyleyip sanatçısını kast edebiliriz.
Örnek: Ömer Seyfettin’i okumadın mı? (Sanatçı okunmaz, eserleri kastedilmiştir.)
3. Parça – Bütün İlişkisi: Ad aktarması yapıldığı başka bir ilişki de parça – bütün ilişkisidir.
Örnek: Gecenin karanlığında motor büyük bir gürültüyle kıyıya yanaştı. (motor teknenin bir parçasıdır.)
Bir hilal uğruna ya Rab! Ne güneşler batıyor. (Hilal bayrağın bir parçası, hilal diyerek bayrak kastedilmiştir.)
Boğazda üç yelken hızla ilerliyordu.
4. Araç – İnsan İlişkisi: İnsanların kullandığı ya da o meslekle özdeşleşen araç söylenir onu kullanan kast edilir.
Örnek: Gazetenin usta kalemleri yarın söyleşiye katılacaklar.
Sabah hava ağarmadan sokakta bir sürü “bot”lar toplandı.
Aşağıdaki cümlelerdeki ad aktarması olan kelimeleri bulunuz.
- Şirketle görüşmeye yarın gideceğim.
- Ankara’nın bu olaya sessiz kalacağını zannetmiyorum.
- Ağır kazan geç kaynar.
- Sınıf hep birlikte İstiklal Marşını okudu.
- Ortaokula geçtiğim yıl öğretmenim, yaz tatilinde Ömer Seyfettin’i okumamı istedi.
- Gemi geç saatlerde İzmir’e yanaştı.
- 5.2’lik depremin ardından Isparta geceyi sokakta geçirdi.
- Evden izin alamamıştır, alsa şimdiye kadar gelirdi.