Orta Oyunu
Geleneksel Türk Tiyatrosunun en tanınmış türlerinden biridir. 15. yüzyıldan itibaren tarih sahnesinde görülmeye başlanmaktadır.
Etrafı izleyicilerle çevrili bir alanda oynandığı için bu adı almıştır.
Orta oyunu için Karagöz’ün ete kemiğe bürünmüş halidir diyebiliriz. Orta oyununda Karagöz’ün karşılığı Kavuklu, Hacivat’ın karşılığı ise Pişekâr’dır. Diğer yardımcı oyuncular da Karagöz ile büyük oranda benzerlik göstermektedir.
Orta Oyununda da Karagöz de olduğu gibi güldürü unsurları ağır basmaktadır. Kavuklunun yanlış anlamaları Pişekarın laf oyunları başlıca güldürü unsurlarıdır.
Geleneksel tiyatrolarımızdan olan, doğaçlama oynan orta oyunu modern tiyatroya yakınlık göstermektedir. az da olsa bir sahnenin olması, dekor ve kostümlerin olması modern tiyatronun temelleri denilebilir
Orta Oyununun Bölümleri
Orta oyunu, Karagöz’de olduğu gibi dört bölümden oluşur. Bu bölümler giriş, tekerleme, fasıl ve bitiş şeklinde sıralanır.
Giriş (öndeyiş): Bu bölümde, Pişekâr müzik ile birlikte çıkar ve oyunu takdim eder.
Söyleşme (tekerleme): Önce Pişekâr ile Kavuklu arasında geçen konuşma bölümüdür.
Fasıl: Asıl oyunun ortaya konduğu bölümdür.
Bitiş: Pişekâr, Kavuklu ile kısa bir konuşma ile oyunun bittiğini ilan ederler. Seyircilerden “Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola.” diyerek özür diler. Bir sonraki oyunun adını ve yerini bildirir.
Orta oyunu – Kavuklu’nun Esnaflığı izle